20 Nisan 2014 Pazar

Türklük Şuuru




Bu haftada yazıma internette görüğüm bir yazıdan alıntı yaparak başlayacağım.

 "Yıl 1990... Dağlık Karabağ Savaşı'nın Ağdam Cephesi'nde Azerbaycan milis teşkilatı lideri Qatır Memmed ile birlikteydik. Ermeniler, Kızıl Ordu generallerine rüşvet vermişler; bölgedeki Rus tank birliği bizim olduğumuz bölgeyi cehenneme çevirmekteydi. Birden, aralarından iki tanesi ayrılıp üzerimize doğru geldi. İlerleyen yıllarda şehitlik mertebesine eren Memmed ile göz göze geldik. Aşikardı ki tanklardan kurtuluşumuz yoktu! O anda kelime-i şehadet getirdiğimizi hatırlıyorum.
Lakin iki tank, tam olduğumuz yere geldiklerinde birden namlularını karşı tarafa çevirip ateş etmeye başlayınca şaşırdık. İşte o anda tankların telsiz antenlerine takılmış mavi zemin üzeri bozkurt işareti olan Gagavuz bayrağını gördük. Daha sonra tanktan inip yanımıza gelen Gagavuz teğmeninin (çavuş veya subay da olabilir) şu sözleri benim nazarımda hususi tarihtir;
"Şu Ruslar'a bak! Parayı aldılar, bize Türk kardeşlerimize ateş emri verdiler. Biz de isyan edip buraya geldik. Şimdi durum beraberedir, rahat olun"
Gagavuz Türkleri Ortodoks Hristiyandır. Aynı Ermeni ve Ruslar gibi. Azerbaycan Türkleri ise Müslümandır. Hristiyan Gagavuz, din kardeşini bırakıp, kan kardeşinin yanında olmuştur."

(Ardan Zentürk'ün Savaş Hatıraları'ndan)...

    Yakın tarihe kadar böyle anıları olan bir milletin şuan milliyetini söylemesi bile ırkçılık olarak nitelendirilirken biz ne yapıyoruz? Yukarı anıda olanlardan zarar görenler şuanda bu anıların tekrar yaşanmaması için çırpınırken biz buna karşı ne yapıyoruz? Milli günlerini tatil olarak gören bir nesil oluşurken hangimiz bunun karşında duruyoruz? Milletinin tarihini sadece zorunlu olduğundan ve sınıf geçmek için çalışan bir nesilden mi tarih bilmesini bekliyoruz?
     
     Ülkemizdeki milli şuurun gücünden korkanlar bunu şuuru yok etmek isteyenler çeşitler dernekler, vakıflar, tarikatlar, cemaatler vb. İsimlerle toplum düzenini değiştirmeye çalışırken onların önünü açmaktan başka birşey yapmıyoruz. Okumuyoruz, okutmuyoruz, kati suretle öğrenmiyoruz.Hacıya, hocaya, büyücüye kitaplardan daha çok güveniyoruz. Dünyanın çeşitli yerlerinde kan kardeşlerimiz katledilirken kan kardeşimiz olmayanlara daha çok ağlıyoruz.
       
     Milletimiz tarih boyunca vatanına dinine sadık bir millet olarak biliniyordu.Bu yüzden bu özelliklerimizi yok etmeyi hedeflediler ve amaçlarına emin adımlarla ilerliyorlar.Artık iradeyi elimize alıp atalarımıza layık torunlar olmanın zamanı gelmedi mi? Peygmberimizin hadisi 'Akan bir nehrin kenarında olsanız bile israf etmeyiniz' Avustralya'da su şişelerine yazıldı. Biz yılda yaklaşık 140ton suyu boşa harcıyoruz. Yabancılar doğruları bizden öğrenirken artık bizlerde kendi doğrularımızı uygulamalıyız.Sürekli okuyarak yeni bilgiler öğrenerek çağın gücü bilgiyi elimizde tutmalıyız.
            
             Unutmayın; bizim ve gelecek nesillerin rahat yaşaması için biraz dikkat yeterli…


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.